100 yılı aşkın bir süredir, bu ülkenin insanlarına söylenen en büyük yalanlardan biri; Osmanlı Devleti'nin yıkıldığıdır.
Şimdi bu yalanı tek tek, hukuki metinlerle ortaya koyalım.
Osmanlı Devleti mi Türkiye Devleti mi?
Öncelikle "Osmanlı-Türkiye" ayrımından başlayalım.
Resmi tarih, "Türkiye" kavramının cumhuriyet ile birlikte geldiğini, hatta 1923 yılında cumhuriyetin ilanı ile Osmanlı devleti isminin kaldırılıp, Türkiye isminin kullanıldığını söylemektedir. Bu büyük bir yalandır! Zira, Mebuslar Meclisi tarafından İstanbul'da kabul edilen 1921 tarihli (yani daha milli mücadele devam eder iken) Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yani nam-ı diğer 1921 Anayasa'sının 3. maddesinde "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti << Büyük Millet Meclisi Hükümeti >> unvanını taşır." cümlesi geçmektedir.
(Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nun yani 1921 Anayasasının kabul edilen ilk orjinal metnine ulaşmak için TIKLAYIN)
Dolayısıyla Türkiye Devleti kavramı, 19 yüzyılın başından itibaren, Osmanlı diye tabir edilen ancak gerçek ismi "Devlet-i Aliye" olan devlet için kullanılmaktadır. Eğer araştırırsanız, 1800'lü yılların başından itibaren bir çok yazışmada Osmanlı'nın, "Türkiye Devleti" kavramını kullandığını görürsünüz.
Cumhuriyetin İlanı
Türkiye Devleti'nin, yani malum ve meşhur ismiyle "Osmanlı"nın meclisi olan "Büyük Millet Meclisi", milli mücadele döneminde merkezi İstanbul'da olmasına rağmen Ankara'da toplanmış, Meclisi Mebusan'ın tüm üyeleri, Ankara'daki meclisin doğal üyesi olarak kabul edilmiş ve Ankara'daki mecliste, Rumi takvime göre 29 teşrinievvel 1339, Hicri takvime göre 18 rebiyülevvel 1342 tarihinde, 364 Sayılı Kanun'un 1. maddesi ile devletin hükümet şekli, cumhuriyet olarak değiştirilmiş / kabul edilmiştir.
(İlgili metnin TBMM'ndeki orijinal hali için TIKLAYIN!!!)
Siz, bu hukuki metinlerde yıkılan bir devlet görüyor musunuz? Var olan bir devletin hükümet şeklinin değiştiğini gösteren bu kanun değişikliğinden, bir devletin (Osmanlı'nın) yıkılıp yerine başka bir devletin (Türkiye) kurulduğu anlamını çıkarmak, mümkün mü? Tabi ki hayır!
Peki bu yalanı neden uydurdular?
Bu bariz yalanın uydurulmasının, onlarca nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin neler olduğunu, okuyucuya bırakıyoruz. Ancak şu kadarını söylemekle yetinelim ki, burada "bir devletin (Osmanlı'nın) yıkılması"dan bahsedenlerin, büyük bir cehalet denizinde yüzdüklerini yine kendi beyanları ile tespit etmek mümkündür.
Mesela, 1. Dünya Savaşı öncesi Duyunu Umumiye borcunun, 1. Dünya Savaşı öncesi toprakların Lozan sonrası toprak büyüklüğüne oranına göre ödenmesini açıklar iken nasıl saçmaladıklarına bakabilirsiniz.
Aynı şekilde, eğer yıkılan bir devlet söz konusu olsa idi, yıkılan devletin askeri rütbelerinin geçerliliği kalmayacağından, tüm askerler er rütbesine indirilir ve başta Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa olmak üzere, İsmet (İnönü) Paşa, Kazım Karabekir Paşa gibi paşaların, rütbeleri sökülmek zorunda kalınmaz mıydı? Hatta, tüm rütbelerini cumhuriyet öncesi alan Fevzi Çakmak'ın "Mareşal" olabilmesi mümkün olabilir miydi?
Kısacası, ne 1923'te "Cumhuriyet'in İlanı" ile ne de başka bir zamanda, "Osmanlı Devleti" olarak bilinen ama gerçek ismi "Devlet-i Aliye" olan ve 19. yüzyılın başından itibaren "Türkiye Devleti" olarak anılan, 1299 yılında kurulan devletimiz, yıkılmamıştır. 1923 yılında sadece, devletin hükümet şekli değişmiştir.
Resmi tarih diye yalan ve iftiraları 100 yıldır dayatanlara, ithaf olunur....