Yargıya İndirilen Balyoz: Twitter / X Mahkemeleri - Neo-Engizisyon Sistemi

yargıya balyoz

Eski adıyla Twitter yeni adıyla X platformu, bugün dünyada en etkin kullanıcıya sahip sosyal medya uygulaması. Instagram, Facebook, Tiktok gibi platformlardan farklı, kendine özgü bir yapısı olan, en kısa ve öz şekilde ama anlaşılır olarak bir bilgiyi, haberi, düşünceyi dile getirme alanı. 

Kimler Burada?

Bilinen bir şey olması nedeniyle açıkça söylüyoruz ki X platformunun, diğer sosyal medya platformlarına göre daha duyarlı, analiz yeteneği daha gelişmiş, düşünmeye daha çok önem veren bir kitleye seslenmeye çalıştığı net. Yani diğer platformlardaki paylaşımlarınızla X platformunda bir yer edinemeyeceğiniz bir gerçek. Çünkü X platformu daha çok en yeni haberleri öğrenme, şok olaylara şahit olma, yaşanan olağandışı olayları araştırma ve bir konudaki fikirlerini dile getirme meraklılarına hitap etmekteydi. Ta ki Elon Musk alana kadar...

Etkileşimle Para Kazanma

Elon Musk, Twitter platformunu alarak sadece ismini değil aynı zamanda bir çok çalışma kuralını da değiştirdi. Gelinen noktada, takipçi ve etkileşim oranınızla, belli bir sayıya ulaşırsanız ve mavi tik alarak premium hesap seviyesine geçerseniz, etkileşiminize göre para kazanmanız mümkün. İşte bu kural değişikliği, bir çok X kullanıcısını, bambaşka şeyler yapmaya itmeye başladı.

etkileşim

Saçmaladıkça / Linçlendikçe Etkileşim Kazan

Konu etkileşim olunca, etkileşim kasmak için saçmalayanlar, kendini linç ettirenler, daha çok yorum ve beğeni almak için her türlü suçu işlemeyi göze alanlar, her olayın içerisine bir gizem katarak insanların akıllarını bulandırıp, psikolojisi bozukları etrafında toplayanlar başta olmak üzere, bir çok insanlık dışı davranan yaratıklar ortaya çıkmaya başladı. Bu insanlık dışı işleri yaparak bir de üstüne para kazanmaya başlayınca "demek doğrusu buymuş" diye düşünen küstahlar güruhu bu platformda kümelendiler.

Yargıya Müdahale

Her konuda bir bilgisi olduğunu sanan cahiller güruhu, hiçbir hukuk eğitimleri olmamasına rağmen, sözde "düşünce özgürlüğü" adı altında, yargı kararlarına saldırmayı kendilerini hak görmeye başladılar. Bu cahil cühelalar, "Hacı hacıyı Mekke'de, cahil cahili dakkada bulur" hesabı, kendileri gibi kişileri (ki bu tipler X platformunda istemediğiniz kadar çok) hemen örgütleyip, hep bir ağızdan yargıya saldırarak, sanki bir "infial" varmış görünümü oluşturuyorlar. Ve bu cehalet ürünü girişimlerin en üzücü yanı, yargı makamlarının bu çıkışlardan etkilenmesi.

"Hukuk" Mu, "Halk" Mı?

Bu cehalet artıkları, hukuk namına bir şey söylediğinizde de "biz halkız, halk ne derse o olur" gibi, hiçbir hukuki, siyasi, etik, felsefi, sosyolojik vs. temeli olmayan boş cümlelerle karşılık verecek kadar da cahil cüretine sahipler. Hukuk kuralları, binlerce yıllık milyonlarca örneklerden damıtılarak gelen bir hafızanın ürünü olarak bugünkü halini alan kurallardır. Hukuk, halk içindir ve hastanın zorunlu bir ameliyatı ret etmesi nasıl yanlış bir davranışsa, halk-hukuk karşıtlığı oluşturmak ve "halka rağmen hukuk" gibi söylemlerde bulunmak da o kadar yanlıştır. Bu cahillerin, hiçbir adalet teorisi hakkında tek bir sayfa okumuşlukları yokken, kendilerini adalet savunucusu olarak görmeleri de ayrı bir tartışma konusudur.

yargı

Twitter / X Mahkemeleri

Çok az bir kısmı hukukçulardan oluşsa da bu gruplar, gerek siyasi gerek parasal (etkileşim) gerekse de psikolojik bozukluk nedeniyle, ulusal basına yansıyan bir olayla ilgili soruşturması yahut yargılaması devam eden olaylar ile ilgili, olaya özel bir "sanal mahkeme" kurup, hüküm vermeyi kendilerine ait bir hak olarak görmektedirler. Bu Twitter / X Mahkemeleri o kadar meşhur olmuştur ki, hakkında bir doktora tezi dahi yazılmıştır (Sosyolojik bir değerlendirme olarak yeni medyada suçun yeniden yargılanması: Twitter mahkemeleri,YILDIZ YAVUZ, Kırıkkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Haysiyet cellatlığı yapan bu insanımsılar, bir kişiye bir suç itham ettikleri an, hükmü de vermektedirler. Yani, bırakın şu anı, tarihin en eski tarihlerinde dahi geçerli olan en basit muhakeme kurallarını dahi hiçe sayıp, tok tok konuşarak, kendi gibi düşünen cahilleri bir araya getirebilmektedirler. Tabi olay etkileşim ya da trollük ise, olay iyice abartılmaktadır. Bu bize tarihin kara sayfalarından birini hatırlatmaktadır: Engizisyon.

engizisyon

Engizisyon Uygulamaları

16. YY'da, kilisenin halk üzerinde gücü azalınca, Papa'ya bağlı bir kısım din adamı, Fransa, İtalya, Almanya ve orta Avrupa ülkelerinde, bir çok kişiyi "cadılık, ruhunu şeytana satma" gibi ithamlarla hayattan kopardı. Yüzbinlerle ifade edilen bu hayattan koparmaların cellatlığını, Kilise'nin bu akıl ve mantıkla ilgisi olmayan iddialarını destekleyen "cahiller" yaptı. Kiliseye gitmeyen, İsa'yı sorgulayan kim varsa göz altına alındı. Sorulan tek soru vardı: "Suçunu İkrar Edip, Tövbe Ediyor Musun?" Çünkü, Kilise yetkilileri tarafından ruhunu şeytana sattığı şüphesi altında bulunan herkesin, ruhunu şeytana sattığı kesin doğruydu ve artık tartışılması, muhakeme edilmesi gereken bir durum yoktu. 16 YY'da geçerli olan en basit muhakeme kurallarının dahi uygulanmadığı bu Engizisyon uygulamasının "Engizisyon Mahkemeleri" olarak anılmaları, bu açıdan doğru değildir. 

Ruhunu şeytana satmakla, cadı olmakla alakası olmayan kişiler, "bunu nerden çıkardınız" diyerek bir delil isteseler de bu sorularına hiç cevap verilemediği gibi, yumurta akından beyaz küreler şeklinde "beze" yapmak dahi, cadılığın göstergesi ilan edilmişti (bknz: Karaküçük, Suna Arslan. Korkunun Kadınları: Cadılar ve Cadıcılık. Sosyoloji Araştırmaları Dergisi,
Cilt 13, Sayı-2, Güz 2010, syf. 51.)
.

Tabi ki 16. YY'da yapılan bu uygulamaların yani "Engizisyon Uygulamaları"nın sadece bu dönemle sınırlı olduğu sanılmamalıdır. Hitler Almanya'sında, ABD'deki McCharthycilik döneminde, Saddam dönemi Irak'ta, Stalin dönemi Sovyet Rusya'da hatta Esad dönemi Suriye'de, modern engizisyon yöntemleri uygulandı. 

Neo-Engizisyon: Twitter / X Mahkemeleri

Yukarıda aktarılan ön bilgilerden hareketle, bugün Twitter / X platformlarında bir kısım kişiler hakkında hüküm verilmesi ile engizisyon uygulamalarının benzerlikleri, şaşırtıcı değildir. Zira cehalet, tarih boyu insanlığın en büyük düşmanıdır ve kıyamete kadar cehaletle savaş devam edecektir. Bugün, hiçbir hukuk kuralının hatta en basit muhakeme kuralları dahi uygulanmadan, atılan tweetlerle, sohbet odalarında boş yapmakla, birilerini suçlamak, mahkum etmek trend olmaya başlamıştır. Hukuk, adalet ve hatta insanlık özürlü bu kişiler, hukuk kurallarını uygulayan mahkemelerin verdikleri kararları da beğenmeyecek kadar da komiktirler. Sıcak koltuklarında kahvelerini içerken attıkları tweet yahut odalardaki konuşmaları ile ahkam kesen bu üstün insanlar zümresi; hakimlere, savcılara, avukatlara, Cumhurbaşkanı'na hatta ABD başkanına dahi işini öğretecek kadar da cüretkârdırlar.

twitter mahkemeleri

Fakat sorun, bu cehalet müptelaları değil, bir kısım uygulayıcıların bunların yaptıklarını göz önüne alarak, hareket etmeleridir. Mahkemelerin verdiği bir tutuklama yahut tahliye kararlarına karşı X platformunda yapılan çıkışlar üzerine bir çok karar değişmiştir. Yargı mensuplarının bu gibi platformlardaki çıkışlardan etkilenmeleri, doğru değildir. Jüri sistemi uygulayan ülkelerde, karar verene kadar jürinin konvansiyonel medyayla temaslarının kesilmesi, tam da bu gerçeklik nedeniyledir.

Twitter / X Platformunun Hiç Mi Faydası Yok?

Tabi ki var. Muhteşem ve gerçekten gurur verici faydalarının olduğunu yadsımak mümkün değil. Ancak, bir çok faydası var diye bu yazıya konu kötü yanlarını dile getirmemeyi düşünmek, yine cehaletin bir ürünü olarak görülebilir.

Yargıya Balyoz

Maalesef, yargıyı etkileyecek derecede haddini aşan bu Twitter / X Mahkemelerinin etkisini keşfeden kişiler yeni bir sektör oluşturdu. Trollükten farklı olan ve bir kısım söylemlerle, bir çok insanı bir araya getirerek, yargıyı etkileyecek şekilde sonuç doğurmak için binlerce hesaptan harekete geçme hizmeti vermeye başlayan bu etkileşim fetişistleri, her gün çoğalmaktalar. Bu hizmeti sağlayanlar tarafından; kararı veren hakimler, soruşturmada ve yargılamada yer alan savcılar, davada bulunan avukatlar doğrudan yahut dolaylı olarak hedef alınabilmekte, sahte deliller üretilebilmekte, karar yahut işlemlere karşı sanki halkın bir tepkisi varmış gibi sanal bir öngörü oluşturabilmekte, soruşturmayı yahut yargılamayı olumsuz etkilemek için algı yaratabilmektedirler. Bu, yargıya indirilen bir balyozdur. Bu balyoz öyle bir indirilmektedir ki, maalesef uygulayıcılar (kısmen de haklı olarak) oluşturulan bu kötü algının eziciliği altında kalmak istememektedirler. 

yargıya balyoz

Yargıya bu balyoz, en son Ergenekon-Balyoz davasıyla yapılmıştı. Bavulla adliyeye getirilen ısmarlama deliller, sahte içerikler üretilerek, yargı eliyle binlerce kişi mağdur edilmiş hatta bazı kişiler intihar dahi etmişlerdir. Kanlı FETÖ eliyle yapılan bu sürece haklı olarak tepkiler verildi ve nihayetinde yok edilme sürecine girdiler. Fakat şu an Twitter / X Mahkemeleri ile oluşturulan kötü niyetli algılar, az dozlarla verilmekte ve toplum içerisinde bir kabule dönüşebilme tehlikesi baş göstermektedir.

Bir Örnek

Binlerce örnek arasından belki de en güncel örneği burada dile getirelim: Narin Güran Davası.

Minik Narin'in kaybolması sonucu başlayan süreçten bugüne kadar geçen sürede; bir çok kişi katil ilan edildi, bir çok iftira atıldı. Narin'in annesi haysiyetsiz bir kadın ilan edildi, dosyaya sunulan deliller çarpıtıldı, dosyada dahi olmayan deliller varmış gibi gösterilip etkileşimler kasıldı, psikolojisi bozuk insanlar zümresi akla hayale gelmedik iddialarda bulundular, avukatlara saldırdılar, savcıyı hedef gösterdiler, kararı veren hakime demediklerini bırakmadılar.

narin-guran

Gelinen noktada, bu satırlar yazılır iken Narin Güran davası istinaf aşamasında. O kadar atılan iftira, yalan beyanlar, olmayan deliller, katil ilan edilen kişilerle ilgili sözler unutuldu ama etkileşim ile elde edilen takipçi, popülerlik ve para getirisi baki kaldı. Ama bunlara doymayanlar, "sinekten bin kez yağ çıkarma" felsefesiyle, şu an dahi etkileşim kasmak için bin bir tezgahı yapmaya devam ediyorlar. Çünkü bu girişimler, adaletin gerçekleşmesine değil, etkileşim kasmaya hizmet etmektedir.

Sonuç

Twitter / X Platformu, milyonlarca insan gibi bu satırların yazarı tarafından da en çok kullanılan sosyal medya platformudur. Güncel haberlere en hızlı şekilde erişme, doğru-yanlış bilgi araştırması yapma, ufuk açıcı düşünceleri öğrenme konusunda, mükemmel bir platform. Ama yargıyı etkileme girişimleri, siyasi saikle yönlendirmeler, bölücü söylemler, hakaretler, tehditler, aşağılamalar, küfürler vs. de bu platformun bir gerçeği ve karanlık yüzü.

Amacımız; Elon Musk gibi bir devi karşımıza almak değil, X platformunun; bu kötü niyetli, etkileşim bağımlısı, jetonla çalışan insanımsılardan temizlenmesi.

Türk yargısının, hiçbir dış etkiden etkilenmemesi gerektiği gibi Twitter / X platformundan da etkilenmemesi gerekmektedir. Bizim; özelde tüm yargı mensuplarına genelde tüm insanlara çağrımız, konvansiyonel medyada yayınlanan, hiçbir hukuki temele sahip olmayan haberlerden, ne kadar dikkat çekici ve algı oluşturmaya meyilli dile getirilirse getirilsin, etkilenmemeleridir. Unutmamak gerekir ki gündem, her saat hatta her dakika değişmektedir. Sosyal medyada gündem olarak gösterilen her şey geçicidir, en geç 1-2 güne başka bir gündemle bugün söylenen her şey unutulur. Ama yukarıda örnek verdiğimiz Narin Güran dosyası gibi istisnalar da vardır.

jeanne d'arc

Bu nedenle, Twitter / X platformunda yayınlanan tüm içeriklere şüphe ile yaklaşılmalı ve teyit edilmeden inanmamalı, insanların haysiyetleri, şerefleri, namusları, masumiyetleri basite alınmamalıdır. Kulağa küpe edilmelidir ki Jeanne d'arc'ın suçsuzluğu, engizisyon tarafından vahşice katledildikten yaklaşık 500 yıl sonra Kilise tarafından itiraf edilmiş ve iade-i itibar yapılmıştır; ama bu iade, Jeanne d'arc'a hiçbir fayda sağlamamış, öldürüldüğü  dönemdeki iftiralar, hukuksuz ve akıl dışı iddialarla, bir daha geri dönülmez olarak bu dünyadan koparılmıştır.
 

09/03/2025, 02:34
11416
No similar post found.