Yargıya Saldırı Üzerinden İnsanların Hayatlarını Hiçe Saymak

YARGIYA SALDIRI ÜZERİNDEN İNSANLARIN HAYATLARINI HİÇE SAYMAK

Son zamanlarda, yargı organlarının (mahkeme, hakim veya savcılık) vermiş olduğu kararları eleştirmek, yok saymak gibi tavırlar, sıklıkla karşılaşılan durumlar haline geldi.

Bir yargı organının vermiş olduğu kararın eleştirilmemesi mümkün değildir. Çünkü yargı; bir karar vererek, en az iki tarafı olan bir çekişmede, bir tarafı kısmen yahut tamamen haklı, diğer tarafı kısmen veya tamamen haksız görür. Bu nedenle, kısmen ya da tamamen haksız görülen taraf, verilen bu kararı kabul etmek istemez. Bu gruba dahil olanlar, yargı makamının kararını "hukuka aykırı, kanuna muhalif, adaletsiz" gibi eleştirebildiği gibi kararı veren tarafa "taraflı, satılmış" gibi suç oluşturabilecek sözler söylemeye dahi cüret edebilirler. Tabi, bunu ispat edemezlerse, karşılığını da alırlar.

Bir yargı kararını eleştirmenin en temel kuralı, hukuka göre karar verdiğini iddia eden yargı makamlarının kararının, hukuka göre eleştirilmesi zorunluluğudur. Bir yargı organı (mahkeme, hakim yahut savcılık) bir karar verdiğinde, bunun dayanağını yine belli hukuksal metinlere dayandırırlar. Bu kararı beğenmeyenlerin yani eleştirenlerin, yine aynı şeklide hukuksal metinlere dayalı olarak eleştirilerini dile getirmeleri gerekir.

Ancak son zamanlarda ülkemizde, öyle bir güruh türedi ki, kendi istediği gibi karar vermeyen tüm yargı organı mensuplarını "satılmış, birilerinin adamı, para yiyen, rüşvetçi" olarak yaftalamaktan hiç çekinmemektedirler. Özellikle bir siyasi partinin genel başkanı başta olmak üzere milletvekilleri ve üyeleri, bu insanlık dışı söylemleri hep beraber dile getirmektedirler.

Yasal dokunulmazlık altında olanların başlattığı bu hakaret ve ahlak dışı tutum, o siyasi partinin en altında bulunan yeni üyeye kadar sirayet etmekte ANCAK, bu insanlık onuruna aykırı saldırıyı başlatan / planlayan kişilerin dokunulmazlıkları olduğundan, kendileri hakkında hukuki işlem başlatılamamakta ama kendi söyledikleri sözleri tekrar eden ve dokunulmazlıkları bulunmayan kişiler hakkında gerekli cezai soruşturmalar ve işlemler yapılmakta, bu kişiler kurban edilmektedir. Daha sonra medyaya hiç utanmadan çıkan bu güruh, hakaret, küfür ve iftira dolu bu cümleleri "özgürlük" yalanıyla aklamaya çalışmakta, yargıyı bir de bu yönden töhmet altında bırakmaya teşebbüs etmektedirler.

Çok net bir şekilde görülmektedir ki bu dokunulmazlık sahipleri, kendi partilerinin üyelerini suç işlemeye teşvik etmekte, kendileri dokunulmazlık zırhıyla bu suçlardan etkilenmemekte ancak suç işleyen partililerinin bu şekilde suça sürüklenmelerini körüklemektedirler. Yargı, bu durum karşısında üzerine düşeni yaptığında da insanların hayatlarının kaymasını, cezaevlerine düşmelerini, bu dokunulmazlık sahipleri, zerre kadar umursamamaktadırlar.

Her ne kadar süslü ve bağırmaktan ne dedikleri anlaşılmayan şekilde bu insanların lehine konuştuğunu iddia edenler bulunsa da, olayın sıcaklığı geçince failler, artık hiç hatırlanmamakta, yargı ile baş başa bırakılmaktadırlar.

Burada bahsi geçen siyasi parti de yaşanan olaylar da malumdur. Kör olanların bile gördüğü bu oyunun içine düşenlerin, samimi yahut masum olduklarını savunmak da bir o kadar ahmaklık olacaktır...
 

22/08/2025, 12:14
Similar Posts
Yargıya İndirilen Balyoz: Twitter / X Mahkemeleri - Neo-Engizisyon Sistemi

Yazar: Bayram-Yuksekkaya - 9 minutes 3 seconds

Eski adıyla Twitter yeni adıyla X platformu, bugün dünyada en etkin kullanıcıya sahip sosyal medya uygulaması. Instagram, Facebook, Tiktok gibi platformlardan farklı, kendine özgü bir yapısı olan, en kısa ve öz şe...

More