Ekrem İmamoğlu Dosyası - 1: İmamoğlu Çetesi Soruşturma Öncesi Gelişmeler

ekrem imamoğlu soruşturma dosyası - 1

Ekrem İmamoğlu ve bir kısım kişiler hakkında yürütülen süreç hakkında yapılan bir çok haber, yorum ve değerlendirmeler, belli bir düzeye ulaştı. Artık ulaşılan bu noktada maddi gerçekleri; yalanlardan ve algılardan uzak bir şekilde kaleme almanın zamanı geldi.

Milat 2019 Değil 2014 Yılı

Ekrem İmamoğlu, 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak seçildi. Malum 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olana kadar, Beylikdüzü'nde yaşanan bir çok sorunlu olay hakkında haberler yapıldı. Ancak bir çok kişi bu haberleri "İmamoğlu'nun İBB Başkanı yapılmasını engellemek için atılan iftiralar" olarak değerlendirdi. 2019 İBB seçiminin 2 kere yapılması üzerine bu değerlendirme haklı görüldü ve Beylikdüzü dönemi için yapılan haberlere itibar edilmedi. 

Peki gerçekten öyle miydi?

beylikdüzü belediye başkanı ekrem imamoğlu

2019-2024 1. İBB Dönemi

Ekrem İmamoğlu, İBB başkanı olunca, başta CHP olmak üzere muhalefette İmamoğlu'nu kutsama ayinleri baş gösterdi. İmamoğlu hakkında methiyeler düzülmeye başlandı. İkinci Atatürk dahi ilan edildi. İmamoğlu, medya önündeki sakin ve samimi tavrı ile bir çok seçmenin dikkatini ve sempatisini kazandı. 

İmamoğlu bir çok vaatle İBB'nin başına gelmişti. Yurt dışından kredi destekleri sağladığına dair haberler yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul'u alan Türkiye'yi alır" sözü üzerinden hareketle CHP tarafından İmamoğlu, Erdoğan'ın elinden iktidarı alabilecek tek kişi olarak satranç tahtasına yerleştirildi.

Ancak süre ilerledikçe İmamoğlu, seçim vaatlerinin bir çoğunu yalanlamaya başladı. Bir kısım çevrenin İmamoğlu'nun çalışmadığına dair eleştirilerine karşı da cevap veremeyen İmamoğlu, bu sefer popüler girişimlerde bulunmaya başlandı.

ekrem imamoğlu istanbul büyükşehir belediye başkanı

İBB'de Bulunmayan İBB Başkanı

İmamoğlu, İBB başkanlığı döneminde aslında Saraçhane'de hatta İstanbul'da pek vakit geçirmiyordu. Yurt dışına gidiyor, Ankara'da sık bulunuyor, İBB ise neredeyse başsız yönetiliyordu. Seçildikten bir süre sonra, İBB meclis toplantılarına katılmaz oldu. İstanbul'dan çok ülke gündemine dair konuşmalarda bulunuyordu. Başka ülkelerin konsolosları ile görüşürken yakalandı. Devamlı tatil fotoğrafları yayınlandı fakat bu tatil fotoğraflarının yayınlandığı dönemde hiçbir resmi tatil yoktu.

2023 Cumhurbaşkanı Seçimleri

2023'te yaşanan malum cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, 6'lı masa diye anılan muhalefetin tek adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile hareket ediyorlardı. Tüm seçim süreci Ankara'da yürütüldüğü için Mansur Yavaş için sorun yoktu fakat İmamoğlu, Ankara'dan geri gelmiyor ve İstanbul "Başkansız Büyükşehir" olarak anılmaya başlanmıştı.

6'lı masa meral akşener

Meral Akşener'in seçime bir kaç gün kala 6'lı masada yarattığı kriz sonrası İmamoğlu resmen "Cumhurbaşkanı Yardımcısı" olarak seçimde boy göstermeye başladı. Mansur Yavaş süreci olması gerektiği kadar yürütürken İmamoğlu, mitinglerde Kemal Kılıçdaroğlu'ndan fazla konuşmaya başlamıştı.

Seçim, CHP ve yandaşları için hezimetle sonuçlanınca, CHP içerisinde kaynama başladı. Seçim dönemi "Kılıçdaroğlu kesin cumhurbaşkanı, % 65 ile alacak" diyen İmamoğlu ve ekibi, Kılıçdaroğlu'na karşı oluşturulmuş "hançer ekibi" olarak anılacak yapıyı harekete geçirdi.

kemal kılıçdaroğlu 2023 cumhurbaşkanı adayı

CHP'de Hançerli Darbe

Siyasetteki en önemli kural, seçimde başarılı olamayanı söve söve uğurlarlar kuralıdır. Kılıçdaroğlu, Erdoğan karşısında bir çok kez seçim kaybetmesine rağmen uğurlanmamış ve bu kuralın tarihteki sayılı istisnalarından olmuşsa da artık CHP içerisinden de çatlak sesler yükselmeye başladı. İmamoğlu ve ekibinin de etkisiyle bu seslere güç kazandırıldı. Daha 3 gün önce Kılıçdaroğlu'na yeminlerle bağlılıklarını ilan edenler, seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu'nu göndermek için zaman kaybetmediler. 

Kongre toplandı ve tarihe "Şaibeli Kurultay" olarak geçecek olan süreç başladı. Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığından indirildi, yerine Ekrem İmamoğlu adına işleri yürütmekle yetkili Özgür Özel getirildi. Kemal Kılıçdaroğlu bir süre sonra bu dönemle ilgili "sırtımdaki hançerlerle seçime girdim" diyecekti.

kemal kılıçdaroğlu sırtımdaki hançerlerle seçime girdim

Ama olay sırta hançer ile sınırlı kalmıyordu. Delegelere dağıtılan paralar, pavyonda delegelerle oy pazarlıkları, son model telefon dağıtımı gibi olaylar ile bir çok delegenin beyanıyla, aslında bu kurultayın "şaibeli" değil "KDV'li" bir kurultay olduğu anlaşıldı ve yargıya başvuruldu.

CHP'de Yeni Dönem: İmamoğlu Adına Özgür Özel

Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı ve sadık bir neferi gibi hareket etmekte, Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarında ağlayan bir portre çizmekteydi. Ama nedense bu Özgür Özel, İmamoğlu ile işbirliği yaparak, Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlık koltuğundan indirdi.

Unutulmamalıdır ki burada eleştirilen konu, İmamoğlu ekibinin Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlık koltuğundan indirmesi hususu değildir. Demokrasi, hukuk, adalet, etik, ahlak kelimeleri arkasına gizlenen İmamoğlu ve ekibinin, delegelere rüşvet vererek kurultayı etkilemesi, eleştiri oklarının hedefi olmuştur.

İmamoğlu, Özgür Özel'i CHP'nin başına atamış, Özgür Özel daha genel başkanlığa adım atar atmaz, gözlüğünü çıkarmış, saçlarını boyatmış ve botoks yaptırarak imaj değişikliğine gitmiştir. Fakat bu imaj değişikliği bununla da sınırlı kalmamış, "saraydan alınan randevu" diye tarihe geçen Recep Tayyip Erdoğan'la buluşma sağlamıştır. 

özgür özel imaj değişikliği

Özgür Özel ne yaparsa yapsın, hepsinin İmamoğlu ve ekibinin girişimi olduğunu bilmemek, inkar etmek, cehaletten ibarettir. Özgür Özel, siyasi hayatında hiçbir başarıya imza atamamış, hep ikinci adam olarak fırsat kollamış ve fırsatını bulunca da önündeki adamı saf dışı ederek koltuğa kendi geçmiş bir CHP üyesidir. Ancak İmamoğlu'nun artan popülerliği, Yavaş'ın başka siyasi tabanlardaki itibarı, CHP'ye ve tabi ki Özgür Özel'e puan kazandırıyordu. Özgür Özel, aynı Kılıçdaroğlu döneminde olduğu gibi sadece puanları toplamakla yetiniyor, altlık-üstlük'ten değil, "CHP nezdinde eşitlik"ten bahsediyordu ama buna kendisi dahil kimse inanmıyordu.

İBB ve CHP Sonrasında Sıra Sarayda 

İmamoğlu, İBB başkanı olmuş, vekaleten atadığı kişi de CHP genel başkanı olarak partinin başına geçmişti. Hedef belliydi: Cumhurbaşkanlığı. Artık Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıktan konuşulan İmamoğlu'nun, gündemi belirleme gücü elindeydi. Fakat; İBB seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, CHP kurultayı derken dikkatler hep siyasi çekişmeler üzerinde iken, ihmal edilen bir şey vardı: RANT KAVGASI

ekrem imamoğlu cumhurbaşkanı adayı

Bırakın İmamoğlu'nu, Özgür Özel gibi atanmış bir siyasetçi dahi biliyordu ki, bu işler parasız olmazdı. Her dönem İmamoğlu'nu yakından takip eden gazeteciler, bu siyasetin çalkantılı dönemlerinde dahi bir çok yolsuzluk hakkında yazılar yazsalar da ya sesleri cılız çıkıyor ya da bağırtılardan oluşan günlük siyaset arasında kaybolup gidiyordu.

Hedef saray olunca, ihtiyaç da ona göre arttı. İmamoğlu, İstanbul'un nimetlerini sadece siyasi değil, maddi olarak da kullanarak saraya yürümek istiyordu. Fakat, İBB başkanlığı, CHP yönetiminin ele geçirilmesi vs. İmamoğlu için bir başarı olsa da parti içerisindeki muhalifleri rahat durmayacaktı.

2024 İstanbul Seçimleri

Arkasına CHP'yi teslim almış olarak İBB seçimlerine giren İmamoğlu, bunun yeterli olmayacağını biliyordu. DEM ile "Kent Uzlaşısı" projesini harekete geçirdi. Mansur Yavaş'ı kullanarak Yavaş'ın etkin olduğu CHP dışı tabandan oy almaya çalıştı. 2019 seçim vaatlerinin çoğunu yerine getiremeyen başarısız bir belediye başkanı olma özelliğini, bir kısım gazetecileri ve kanalları kendine bağlayarak atlatmaya çalıştı. Seçimleri kazandı ve tekrar İBB başkanı oldu. Fakat artık 2023'te başlayan cumhurbaşkanlığı, CHP kongresi, yerel seçimler hengamesi son bulmuş, insanlar seçim psikolojisinden çıkmıştı.

Şimdi, artık başka şeyler mercek altına alınmaya başlandı.

Mercek Operasyonları

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan bir çok kriz sırasında atılan adımlar, bu süreçte CHP'yi ve diğer küçük partileri destekleyen samimi kişileri küstürmüştü. Aynı şekilde "şaibeli kurultay" döneminde "Kılıçdaroğlu'na karşı çekilen kılıçlar", bir çok partiliyi yaralamış, yeni yönetim, insanlık onuruna yakışmayan şekilde partilileri saf dışı etmeye başlamıştı. İBB seçimlerinde DEM ile yapılan ittifakta, kökten CHP'liler ve parti içerisindeki milliyetçi kadrolar tasfiye edildi. 

imamoğlu chp başkanı

Böylece İmamoğlu, kendi düşmanlarını yaratmış oldu. Kelle olmasa da koltuk götürerek geldiği İBB başkanlığı ve CHP'nin yönetim koltuğunun, bir bedeli olacaktı. CHP'li küskünler, İmamoğlu'nun aslında hiç de göründüğü gibi biri olmadığını biliyorlardı ama zararı kendilerine dokununca, geçmişi merceklemeye başladılar. Aslında burada da yine konu millet, devletin bekası, partinin selameti değildi. İmamoğlu'nun İBB'yi ve CHP'yi ele geçirmesi üzerine saf dışı olanların rövanşıydı. 

Tutulan ajandalar yerinden çıkarıldı, İmamoğlu ve ekibinin tüm hukuksuzlukları üst üste koyuldu. O güne kadar yaşanan hukuksuzluklar, yapılan yolsuzluklar, verilen rüşvetler, yok edilen hayatlar birden önem kazandı. Yine o güne kadar medyada çıkıp da İmamoğlu ve satın aldığı kalemler tarafından kapatılan yolsuzluk, rüşvet ve rant haberlerinin nasıl kapatıldığı ve işin asılları kağıtlara döküldü.

CHP'liler, CHP'yi İmamoğlu ve çetesinden kurtarmak için harekete geçip, yargıya başvurdular. İşin ilginç yanı, İmamoğlu hakkında ihbar, şikayet ve bilgi verme yönünde yargıya başvuranların hemen hemen hepsinin, CHP'li oluşuydu. 

23/04/2025, 09:38
Similar Posts
Çilem Doğan Dosyası: Bir Yalan Rüzgarı Senaryosu

Yazar: Bayram-Yuksekkaya - 21 minute

Görsel ve yazılı medyada, yıllarca gündem olan bir olay: Çilem Doğan Davası. Asıl ve yasal adı Çilem Karabulut. Kendisini satmaya götürmek isteyen kocasını, boğuşurken öldüren masum kadın iddiası ile tüm...

More