PKK Silah Bırakacak ve Kürtçü/Bölücü Terör Bitecek

Bebek katili Abdullah Öcalan, "PKK koşulsuz, şartsız silah bıraksın, kendini feshetsin" çağrısı sonrası bölücü terör örgütü ateşkes ilan etti. Ama sonradan bazı şartlar öne sürmeye başladı. Bunlar başka konular.

Konu şu: PKK silah bırakınca Kürtçü-bölücü terör bitecek mi? Bakalım.

KCK'yı Bilmeden PKK'yı Anlamaya Çalışmak

Yukarıdaki basitçe ve herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde KCK yapılanmasını çizdik. 

KCK, 17 Mayıs 2015 tarihinde PKK-Kongre-Gel 213 üst düzey yöneticisinin katılımıyla kurulmuş, tüm bölgesel güçlerin bağlı olduğu (PKK, PYD, PJAK, PÇDK) çatı bir örgüttür. Kuruluş felsefesinin temelinde, bebek katili Abdullah Öcalan'ın olduğu bildirgelerde açıkça belirtilmektedir.

Dolayısıyla, özelde Türkiye'de genelde tüm terör örgütleri bölgesinde, eylemleri ve stratejileri belirleyen örgütlerin kendi yönetim kadroları değil, KCK'dır.

Bu nedenle PKK, sadece kongre yaparak değil ancak KCK'nın talimatıyla veya fesih kararının KCK tarafından onayıyla feshedilebilir.

Bu İlk "Silah Bırak" Talimatı Mı?

Bu soruya çok net cevap verelim: Hayır! Aşağıdaki gazete kupüründe de görüldüğü üzere 1999'dan bu yana bu çağrı defalarca yapıldı ama hiçbirinden bir sonuç alınamadı. En son "çözüm süreci" diye başlatılan dönemde hendek vahametleri yaşandı ve yüzlerce vatan evladı maalesef hayatını kaybetti.

Peki PKK Kendini Feshettiğinde Kürtçü/Bölücü Terör Biter Mi?

Buna "evet" demek imkansızdır. Zira PKK gider, XXX kurulur. Bunun garantisini kimse veremez. Kaldı ki PKK'nın silah bırakması yahut silahları gömmesi de fiilen ve tamamen tespit edilebilecek bir durum da değildir.

Yukarıda basitçe çizdiğimiz bölücü örgüt yapılanmasından da anlaşılacağı üzere PKK; KCK bünyesinde sadece bir silahlı terör örgütüdür. Bu yapı içerisinde, KCK varlığını sürdürürken PKK'nın kendini feshederek KCK'nın Türkiye ayağının eksik kalması, KCK'nın kuruluş felsefesine aykırıdır. Bölgede bir Kürt devleti kurma amacıyla, terör faaliyeti ile amacına ulaşmaya çalışan KCK'nın Türkiye'de silahlı faaliyetlerine son vererek, diğer bölgelerde faaliyetlerine devam etmesini düşünmek mümkün müdür? Zaten KCK'nın kurulma sebebi, bölgede kurulacak sözde bir Kürt devletinin temellerini atmak amacıyla tüm bölgelerdeki faaliyetleri tek bir elden yönetmek değil miydi? Sözde Kürt devletinin bir çok eyaletinin Türkiye Devleti sınırları içerisinde iken, Türkiye ayağının kesilip atılması, terör örgütü çatı yapısı KCK için, akla ne kadar uygundur?

Bu sorulara verilecek cevaplarınız, size göre Kürtçü/Bölücü terörün bitip bitmeyeceğini belirleyecektir.

Bu Sürece Karşı Çıkmak Mı Lazım?

Bölücü başının PKK'ya "bırakın silahları, kendinizi feshedin" çağrısını olumlu karşılamamak mümkün değildir. Tabi ki bu terör belasının son bulmasını istememek, teröre destek vermek ile eşdeğerdir. Ancak olay, bir çok noktadan sakattır.

Birincisi, bölücü başı açıklamasında, her türlü federatif yapı gibi alternatiflerin artık bir anlam ifade etmediğini, milliyetçi akımların etkisi ile kurulan PKK'nın gelinen noktada bir gereğinin olmadığını belirterek, kendini feshetmesini istedi. Böyle bir durumda, PKK'nın hiçbir şart öne sürmemesi gerekli iken, sanki bölücü başı cezaevinden çıkacakmış gibi bir hava estirmek ve PKK'nın da "Apo çıkmazsa süreç ilerlemez" söylemlerine başlaması, mide bulandırmaktadır. 

İkincisi, bu açıklamanın yapılmasıyla sanki PKK'nın son bulduğunu savunan "romantik"lerin pervasızlığı, bu terör belasından dolayı zarara uğrayan herkesi tahrik etmektedir. Bölücü terör örgütü sanki o kadar yıldır, bir çok vatan evladının kaybıyla, gazi olmasıyla, binlerce ailenin ocağının sönmesi pahasına değil de bebek katilinin açıklamasıyla son bulmuş gibi bir hava estirilmesi, yıllardır verilen mücadeleyi yok saymakla eş anlamlıdır.

Üçüncüsü, PKK son buluyorsa buna PKK'lılar neden seviniyor? Daha 3 gün öncesine kadar, bebek katiline (bölücü terör örgütü PKK'nın kurucu lideri olmasına atfen) "Önder" diyenler, önderliği son bulan bebek katilinin bu beyanına neden seviniyorlar? "PKK onurumuzdur" gibi söylemlerde bulunanlar, bugün PKK'nın kendini feshetmesinden neden mutlular?

Dördüncüsü, bugüne kadar "AKP-MHP Faşizmi" diye devlet faaliyetlerini yaftalayan PKK ve neferleri, bugün neden "MHP'nin cesareti, AKP'nin dirayeti" demeye başladılar? Kendi varlığına son veren bir örgüt, var olma sebebi (sözde bir Kürt devleti kurulmadan) gerçekleşmeden, intihar etmeyi neden başarı sayıyor? 

Beşincisi ve belki en önemlisi, hangi PKK'lı gelip de "ben ölümlü bir terör faaliyetine karıştım, atın beni içeriye en az yirmi yıl içerde kalayım" der de teslim olur? Bu gerilla grubunun KCK'ya bağlı diğer bölgesel terör gruplarına kaydırılacağı, giderken silahlarını da götüreceği, bu gruplarla yine Türk Ordusu Suriye ve bölgenin diğer alanlarında karşılaşacağı bilinmiyor mu? Ülkenin güneyinde, vatan sınırlarını korumak amacıyla uluslararası nefsi müdafaa hakkımızı kullanarak çizdiğimiz "Güvenlik Koridoru"nu tehdit eden silahlı örgütler, KCK'ya bağlı YPG ve diğer kürtçü/bölücü örgütler değil mi?

Ve daha yüzlerce soru işareti...

Bu soruları sormak, PKK terörünün bitmesi sürecine karşı çıkmak değil, olabildiğince şeffaf olması gereken bu sürecin bir çok soru işaretini havada bırakması nedeniyle süreci sorgulamaktır. Terörizm; af ya da romantizm ile değil, ceza ve gerçekçilikle son bulur. Bu süreçte af deniliyor, romantizm deniliyor ama ceza denmiyor ve gerçekçi davranılmıyor.

Sonuç

Bölücü başı bebek katilinin PKK'ya "silahları bırakın" sözü, ilk kez söylenmiş bir söz değil ve veriler gösteriyor ki son kez de olmayacak. Bir çok soru havada kalırken, KCK ve diğer 3 ayağı hızla terör faaliyetlerine devam eder iken PKK'nın feshiyle, Kürtçü/bölücü terörün son bulacağını düşünmek, hiç gerçekçi gelmemekte.

Kaldı ki fesih, geriye etkili sonuç doğurur. Bu nedenle PKK'nın kendini feshetmesi, ilk kurulduğu andan fesih tarihine kadar geçen süreci bağlar. Geleceğe yönelik bir bağlayıcılığı olmaz. Fesih kavramının hem sözlük hem hukuki hem de fiili anlamı budur. Bölücü başının kelime oyunlarında mahir olduğu, bilinen bir gerçektir. Bölücü başı PKK denen bebek katili örgüte "kendini ortadan kaldır" değil, "kendini feshet" demiştir. Ortadan kaldırmak geleceğe, feshetmek geçmişe yönelik sonuç doğuran ayrı iki eyleme verilen isim olduğundan, burada bölücü başının yanlış yahut bilinçsizce bu kelimeyi kullandığını düşünmek, yukarıda süreç ile ilgili sorulan sorulara mantıksız cevap vermek kadar, saflık olacaktır.